Genellikle toplamı 400 metrekare veya daha az olan minik evler kesinlikle sevimli ve modaya uygun. Ancak tüm bu abartılı reklama rağmen, bunların çevreye gerçekten yararlı olup olmadığını merak etmek doğaldır. Kısa cevap evet. Minik evler, sahiplerinin evlerinin çevresel etkisini önemli ölçüde az altıyor.
İnşa Etmek Daha İyi
İnsanların bir şeyleri inşa etme şekli önemlidir ve uzun vadeli etkileri olabilir. Küçük evlerin inşa edilmesi çeşitli nedenlerden dolayı daha çevre dostudur.
Daha Az Malzeme
Küçük evler daha az inşaat malzemesi kullanır. Sıradan bir ev yaklaşık yedi kamyon dolusu kereste gerektirirken, küçük bir ev bir kamyon yükünün yarısına ihtiyaç duyar. Bu, kereste için daha az ağacın kesilmesi, malzemelerin taşınmasında daha az yakıt kullanılması ve buna bağlı diğer faydalar anlamına gelir.
Çevre Dostu Malzemeler İçin Daha Fazla Potansiyel
Daha az malzemeye ihtiyaç duyulduğundan, daha büyük evler için her zaman yeterli miktarda bulunmayan geri dönüştürülmüş malzemeleri kullanarak inşaat yapmak daha kolaydır. Aynı prensibe göre, daha ucuz, geleneksel malzemeler yerine daha pahalı, çevre dostu malzemeler kullanmak daha uygundur.
Daha Düşük "Yaşam Döngüsü" Maliyeti
Malzemelerin ömrü ve değiştirme maliyetinin yanı sıra bu malzemelerin değiştirilmesinin gezegen üzerindeki etkisinin de dikkate alınması önemlidir. Örneğin, küçük bir evde dört banyo yerine tek bir banyo olabilir, bu da yıllar içinde onarılması ve değiştirilmesi gereken daha az eşya anlamına gelir. Saint Benedict Koleji ve Saint John's Üniversitesi, bir evin boyutunu yarıya indirmenin bu "yaşam döngüsü" maliyetini %36 oranında az alttığını tahmin ediyor.
Enerji Kullanımının Az altılması
Küçük bir evin belki de en büyük etkisi enerji kullanımının azalmasından kaynaklanmaktadır. Oregon Arazi Kalitesi Departmanı'nın yakın tarihli bir araştırmasına göre, herhangi bir evin toplam çevresel etkisinin %86'sı enerji kullanımından kaynaklanmaktadır. Buna alan ısıtma, su ısıtma ve aydınlatma dahildir.
Colby College'dan bir makale, ortalama büyüklükteki (2.598 ft2) evin yılda yaklaşık 12.773 kilowatt saat enerji tükettiğini bildiriyor. Öte yandan küçük (186 ft2) bir ev yılda yalnızca 914 kilowatt saat tüketiyor. Karbondioksit emisyonları da benzer bir modeli takip ediyor. Küçük evlerin yıllık ortalama fiyatı 2.000 pound iken, ortalama büyüklükteki bir evin fiyatı 28.000 pound gibi muazzam bir rakama ulaşıyor.
Daha Az Alet ve Elektrikli Armatür
Enerji kullanımındaki bu azalmanın ana nedeni bariz olanıdır: ısıtmak ve soğutmak için daha az alan. Ancak bazı gizli nedenler de var. Biri daha az cihaza sahip olmak. Colby College makalesi, ortalama küçük bir evde altı ampul bulunduğunu, buna karşılık daha büyük bir evde kırk beş ampul bulunduğunu bildiriyor.
İç Mekanda Daha Az Zaman Geçirilir
Diğer bir faktör de küçük evlerdeki insanların dışarıda daha fazla zaman geçirmesi. Birçok kişi bu evlerin yerleşim planlarını ve özelliklerini konforlu bulsa da, küçük boyutları açık hava yaşam tarzını teşvik ediyor. Küçük bir yaşam, açık havanın "ikinci bir yaşam alanı" olarak kullanılmasını gerektirir; tıpkı New York City'deki küçük bir apartman dairesinde yaşayan bir kişinin zamanının çoğunu kafelerde, parklarda ve çalışma alanlarında geçirmesi gibi. Bu nedenle küçük evler ısıtma, soğutma veya iç mekanı aydınlatmada daha az enerji tüketir.
Daha Az Mal, Daha Az Atık
Küçük bir evde yaşamak, daha az eşyaya sahip olmak anlamına gelir. Bu birçok insan için büyük bir adım olabilir, ancak bunu yapanlar sıklıkla bunun şimdiye kadar verdikleri en iyi kararlardan biri olduğunu söylerler. İnsanlar küçük yaşarken, mekana biblolardan ve oyuncaklardan daha fazla değer vermeye başlar ve yalnızca en kullanışlı ve değerli eşyalarına tutunurlar. Bu ilk başta çok şey vermek anlamına gelse de sonrasında bir bonusla birlikte gelir: daha az şey satın almak.
Tüketiminiz azaldıkça çevresel etkiniz de azalır. The Story of Stuff'ı izleyen herkes, satın aldığımız şeylerin çevre üzerinde ciddi etkileri olduğunu bilir. Buna yalnızca paketleme değil aynı zamanda çıkarma, imalat ve nakliye de dahildir.
Çevreyle Artan Bağlantı
Çevreyi korumanın kötü bir fikir olduğunu düşünen pek fazla insan yok. Ancak dış mekanla tutarlı etkileşim, onu daha da öncelikli hale getiriyor. Carleton College Lisans Hümanistik Araştırmalar Dergisi'nde yapılan araştırma, küçük ev sahiplerinin doğayla daha fazla etkileşime girdiğini ve doğaya olan karşılıklı bağımlılıkları konusunda daha fazla farkındalığa sahip olduklarını ortaya koyuyor. Şehirlerde ve banliyölerde yaşayanlar iç mekanlarda giderek daha fazla zaman geçirirken, küçük evleri tercih edenler doğayla doğrudan bağlantı kurabiliyor.
Küçük ev sahipleri, banliyölerde yaşayanların ısı (tahtadan), elektrik (güneşten) ve bazen yakındaki bir kaynaktan gelen su gibi başka yollarla elde ettikleri şeyler için de genellikle doğrudan doğaya bağımlıdır. Kaynaklar açısından doğaya daha az bağımlı olanlar bile her gün çevreyle doğrudan temas halinde yaşıyor. Bu, günlük yaşamın çoğu alanında çevreye öncelik verilmesi anlamına gelebilir.
Küçük Ev'den İlham Alın
Küçük ev hareketinin gücü basitliğinden gelir. Bu yaşam tarzı herkes için pratik olmasa da, küçük ev hareketinden alacağınız birkaç dersi normal büyüklükteki evinize kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Enerji kullanımını az altmayı, daha az eşya satın almayı, yeşil yapı malzemelerini seçmeyi ve dışarıda daha fazla zaman geçirmeyi düşünün. Küçük evler daha çevre dostu bir şekilde yaşamanın yalnızca bir yanıtı olabilir, ancak aynı zamanda ilham kaynağı da olabilirler.